GRİ OKSİJEN DENGESİ
ŞİİR
ŞİİRLERDEN SEÇMELER
ATLANTİS
Pencereyi sırlayıp yüzüme tuttum
Yalınayak kış imgeleri
Belli ki fırtınalar arasında geçmiş zaman
Koşmadan duramayan çocuk değilim
Kalbime saplı bıçak
Gri sayfalarında kuru bir dal gibi
Sahi kaç yaşındayım ben
EVRENSEL ÇEKİM YASASI
Sır kalmaz elbet
Nietzsche'yi okuduktan sonra
Yüzü bulutludur korkunun
Kaybolur labirentin mahrem sokakları
Yüzleştiğim yüzümdeki maskedir
Tek hamleden habersiz
Çekim yasası böyle görünüyor
Uzaklaşınca evrenin bir köşesine
O zaman Tanrı’yı düşünürüm
Düşlerimden daha yakın
Hepsi ben ölünceye kadar
SİMURG
Hisar önünde gördüm seni, yanında bir çocuk
Gözleri tutsak
Çiğneyip geçtin ayağının tozuyla, olgunlaşıp
Elmaların rengi düşüyor karatahtaya
Kar taneleri düşünce çocuk olurdun
Karşı kıyıda el sallayan umudun üstüne
Yorgun düştün
Dal olmuş bir çocuk alfabesi uzakta
Salınır yıldızlar
Üşümen geçer
Bir genç takla atar çok katmanlı odada
Yalnızlık soğukta kalır
Yedi dipsiz vadi aşılır
Bilgi ağacının dallarında
Her yanın orman
Baktım, kar taneleri değiyor yüzüne
YEDİ BULUT ÖTESİ
Dünyanın sonuna yağıyor kar, sessizce
İçimizdeki kaldırımlara mı yoksa
Bu yüzden mi kimsesiz, kurşun motifli
Simgeler. Bir düş gördüm
Horus, Ra, Amon piramitlerdeydi
Kim bilir nereye saklandı peygamber
Acının izinde tek tanık ben kaldım
Yedi bulut ötesi
Kaybolmuş Musa’nın tabletleri
KÜL RENGİ
Boşluğu kucaklıyoruz gizli bölmelerinde
Demiri işleyen ihanet
Kristal bulutlarda saklı / Akrep
Kâğıttan binalara dokundum
Yokluğun düştü gölgeme
Künyesine hüzün yazılı, sırlarla kuşatılmış
Yeni bir kitabenin siyah serabı
Yanından geçtim, korktum bu yüzden, iç çektim
Görünmez kâğıtlara döküldü mürekkebi
İzlerini kumlara bıraktım
Bulutlara asılı kaldı
İkiz kule burçları
SÜRGÜN
Bakışlarının daha ötesi yok
Veda bile edemedim
Gölgesi güneş açan
Gecenin ardında kimsesiz
Daha ötesi askıya alınmış
Kimi alır kimi bırakır hüzün
Meridyenler kesişir savrulan öfkende
Sancılı gençliğin sürgün
PUSLU İKLİM
Çoğaltır uçurum duygusunu
Buz kesmiş kimliğin
Günlüklerin kül biriktiren mahpus eli
Silinmeye yüz tutmuş izlerin
Tutkunun kör noktası
Küflü beden
Bunca yıl sırlarıyla saklanan ölüm
Şimdi kumdan kalelerin dağılmış
Kış renkli yılkı atı olmuşsun
Hayallerin tuz kokuyor
Hasretin, kuyuya atılan Yusuf
Denizin bittiği yerde
Üzeri zırhla örtülü karanlık
Ve gölgen bile yok kapıdan çıkarken
Kim kullanırsa kullansın
Engerek uykuları bumerang olmasın
BÜYÜK PATLAMADAN BERİ
Çaresizliğim başına buyruk uçurum
Ceviz kabuğuna sığan
Dar zaman hangisi
Hangi zaman hayal zaman
Kafiyesi eğrilir sana doğru
Tam bu noktada sınırlarından arınmış
Sahibini arayan zaman
Hangi zaman / Hayal zaman
Eksi beş derece
Yolda bulduğum hayal zaman
Kraterlerinden sonsuzluğa uzanır
Bize doğru daralan zaman