- Hasan Çelikkol / Şiir
FLAMİNGOLARIN GÜNLÜKLERİ

çağlayan sular gibi hayat, mağrur yanı görünmüyor
uzanıyor kayıp aynaların sessizliğinde, endişesiz
saklı yüzlerden ders alınmıyor hiç
ne anlatıyor, yelkovan kuşu neden terk ediyor bizi
düşünülmüyor
düşünmüyoruz zamanın ruhunda neden
okunmuyor flamingoların günlükleri
bir gün yerinden oynatamadığını fark ediyorsun dağları
dağlar aynı dağlar
uçamıyorsun göklere, gökler de aynı
çöllerin kumları çok yakın, yoğun sisler üstünde
kelebeğin kanadında unutulup kayboluyorsun
adım adım merdivenlerden inerken
bir suç arıyorsun kendinde
anlıyorsun ki kalp ağrısı iyi bir nedenmiş
her şeyin mahvolması için
bıraksan kendini ölebilirsin, benim gibi
umudu unutunca bir çeşit arafta
birden, birden geçmişin görüntüleri geliyor önüme
karanlık kuyrukları bırakıp aydınlığa yöneliyorum
her günüm karşıcı, sevdiklerim
sevdiklerimi görünce hafifliyorum
güzel sözler düşüyor yanıma kuş sesleri arasında
suyun yüzünü hatırlayıp dönüyorum araftan
unutuyorum beni öldürmeye çalışan küflü kurşunları
yaşıyorum
sebebi var tutunmamın hayata, darmadağın olsam da
özgür olmanın anlamını buluyorum
denize bakmak gibi
kelebek kanadında uçmak gibi sonsuzca
mahkûm değilim yarım kalan rüyalarda unutmaya
unutulmaya
hem kollarımı açıp sevdiğimi söylemeliyim bir an önce
aşkıma, sevdiklerime
şimdi çok mutlusun diyorlar beni görenler, doğrudur çok mutluyum
biliyorum ki kanatları acıtıyor özgürlüğü bulurken
daha aydınlık, gökyüzü, deniz, ağaçlar
her şeyden daha fazla sevip inanıyorum
umutsuzluk; bomboş kalan kalbin ağrısı
rüzgârın umudunu savuruyorum her yöne
hayal şehirlerde yağmur
ve ben flamingoların günlüklerini okuyorum her gün