- Düş ve Mitos
DİKENLİ BİR TACIN BUSESİYLE

DİKENLİ BİR TACIN BUSESİYLE
Maviyle dolu boşluk vardı önce
Git gide genişledi sonsuzluğun kıyısı
Ve gün geldi kendi sessizliğinden korkup
Binlerce anı bıraktı rahmin karanlığına
Gezegen boştu, boşluğun açtığı yaralarda
Şekli değişti rüzgâra karşı denklemlerin
Sıra geldi yaşama
En uzun yolculuğunda zamanın
Sonra düş kurmaya başladı, ömrünün şafağında
Mavi bir balonun uçuşunu özledi
Yeniden doğurabilmek, bir daha bir daha doğurabilmek
İçin yeşerdi dakika dakika
Her gün yeni bir umut doğdu gözlerinin mavisinde
Bir güzele fısıldandı aşk şairlerin en güzel dizelerinde Mesela “Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında” dedi Cemal Süreya
Sonra zamanın dışında öfke
Varsın gece her yeri kaplasın denildi
Maskenin altındakileri görmeden
Bırakıldı utanç, hırsın, kibrin ateşli hastalığına tutuldu
Kayıp bir masalın bilinmezliği vardı
Karanlık bir sokakta körlük yaratıldı
Sonra ölüm yüz buldu
Cinsiyeti belirsiz bir dölütte
Dikenli bir tacın busesiyle silinen bir yüzde
Ve sonra delilik geri geldi yazılı kitaplarda olmayan
Ölü adımlarla yüründü gezegende
Ouroboros gibi kendi kuyruğunu yedi insanoğlu
Şimdi dünya aynı dünya değil, yeni başlangıçlara gebe Uyuyan yolcular uyanacak önce
Sonra bir kez daha nakışlı bakırlara işlenecek umut
Kendini yeniden doğuracak insan hem de annesi olmadan
Duyguların ipliği çözülecek birlikte
(*) Ouroboros, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan ya da ejderha şeklinde resmedilen sembol.